Sırrı Süreyya Önder kalbi durmuş ve entübe halde hastaneye kaldırılmıştı biliyorsunuz.
Saatlerce süren ameliyat sonrasında yoğun bakıma alınmıştı.
Birkaç gün daha ölümle pençeleşip Azraili yenmeye çalışmış ve dileğimiz başarıp aramıza dönmesi.
Şimdi, sağcı ve solcu lümpenlerin ve sosyal medyada mebzul miktarda bulunan klavye p*ştlarının, özellikle yakın zamanların adı konamayan ‘sürecinde’ gösterdiği çabalarla ilgili olarak küfretmelere doyamadıkları Sırrı Süreyya 12 eylül darbesi sonrasında öğrenci eylemlerinde yer aldığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırılmış;
Mamak, Ulucanlar ve Haymana gibi işkenceleriyle tanınan cezaevlerinde yatmış; oralarda da açlık grevi gibi protestolara katılmaktan geri durmamış sağlam bir Marksist
‘Yatma’ dediğime bakmayın. ö
Öyle bildiğimiz ‘yatmak’ fiili filan maval..
Özellikle o dönemin cezaevlerinde. sosyalistler çok iyi bilirler ki ; kafalarına derin kazınmıştır o günlerin anıları!
Sırrı’nın, yıllar sonra meclis darbe komisyonunda yer aldığı bir görüşmede karşısına getirilen dönemin ünlü işkencecisi emekli Albay Raci Tetik’le bir anısını aktarırsam, nasıl bir ‘yatış’ olduğu daha iyi anlaşılabilir:
“Raci Tetik’e tabutluğu sordum.
‘Onlar tabutluk değil, hücre’ dedi.
Kendisi yaptırdı çünki.
70’e 70 cm ve kapısı olmayan bi’ yer. alttan mazgal kapısı açılıyor ve sizi baştan itibaren dik olarak sokuyorlar içeri.
Işık görmüyorsunuz, yerin iki kat altında; hava almıyorsunuz.
Bir gazyağı tenekesi koyuyorlar altınıza ve 10 gün b*kunuzla beraber yaşıyorsunuz.
Tetik, ‘ben ne yaptıysam, iç yönetmeliğe göre yaptım..
orası cezaeviydi; hastane, okul, aşk gemisi veya yat kulübü değildi’ dedi
‘Peki, normal bir hücrede bile üç günden fazlası için mahkeme kararı lazım’ dedim.
‘ e olmuş ki, ben adam gönderip kararı aldırıyordum’ dedi…
Bizi çırılçıplak soyup o kış ayazında iç avluya çıkartıp üzerimize köpekleri saldılar. Her gün o köpeklere ciğer haşlama yediriyordu; bize de mazot gibi bulgur çorbası..
Günde üç öğün..”
…
Raci Tetik, tıpkı reisi Kenan Evren gibi uzun süre yatakta altına sıç*rak can ç*kiştikten sonra z*bani ruhdaşlarıyla buluşmaya gitmişti birkaç yıl önce.
Sırrı ise, yine eminim, ona yıllarca çektirdiklerine rağmen hiç kaybetmediği zarafet, nezaket ve nüktedanlığı ve direngenliğiyle dimdik ayakta kalmayı başaracaktır…(?)
Nilgün’ce💙Nilgün’le💙